KADINA ŞİDDET

Sömürü, cinsler arası eşitsizlik, savaş gibi toplumsal olgulara yol açan mevcut siyasal sistemin devamını sağlayan en önemli şey bireyler arasında cins, kültürel farklılık, renk gibi nedenlerden meydana gelen bölünme ve nefret ortamıdır. Bu yüzden farklılıkların toplumsal yaşamda ön plana çıkartılması sistemin işine gelir. Gezi sürecinde söylenen türbanlı bacımı dövdüler söylemide bu amaca hizmet ediyordu. Türbanlı bacımı dövdüler söylemiyle kadın hareketini bölmek, türbanlı ve türbansız ayrımı yaratarak toplumlar arasında kültürel farklılıkları olan bireyler arasında nefret ortamı yaratılması istenmiştir. Kadına yönelik şiddetin sorumlusu erkektir söylemi ise cinsler arasında bölünme yaratmayı amaçlayan bir söylemdir. Şiddet uygulayan erkeğin sadece ön plana çıkartılması kadınların öfkesinin erkeğe yöneltilmesi, olayın sistem botunu unutturmak amaçlıdır.
Kadına yönelik şiddet sınıfsal ve uluslararası bir sorundur. Kadınlar kendilerine yönelik şiddet sorununu ulusal boyuttan ne kadar uluslararası boyuta taşırlarsa mevcut siyasal sistemde soruna yönelik olarak olumlu adım atma baskısı o kadar artacaktır; çünkü ezilenlerin dayanışması ezenlere karşı verdikleri mücadelede en güçlü silahlarıdır. Yazımı Nazım'ın sözüyle bitirmek istiyorum: '' kadınlarımızın yüzleri acılarımızın kitabıdır''.
Yorumlar
Yorum Gönder