SOYUT EŞİTLİKÇİ SÖYLEM SOMUT AYRIMCI POLİTİKA

Soyut,  insanın beş duyu organıyla algılayamadığı durumlar için kullandığı bir kavramdır. Soyutun kanıtlanamıyor oluşu her zaman siyasi mekanizmalardan kullanılmasını getirmiştir ve getirecektir. Doğayı anlamlandıramama, yaşanılan bir somut durumu yaşanılan zamanda açıklayamama durumu insan topluluklarını soyuta yönelten en önemli etken olmuştur her zaman. İnsan, doğa karşısındaki güçsüzlüğünü ilk zamanlarda tanrılaştırma yoluyla gidermiştir; kendisinden güçlü gördüğü şeyi tanrı olarak görmüş tanrı olarak gördüğü şeye somut açıklama getirebildikten sonra ise kendi tanrı olmuş ve ilk başta tanrı olarak gördüğü şey üzerinde tanrısal hegemonya kurmuştur. 

Günümüz toplumunda bireyi etkileyen en önemli soyut şey söylemdir ve söylemde bulunan kişinin toplumsal alanda bulunduğu konum söylemini daha güçlü veya güçsüz kılar. En güçlü söylem gücüne sahip olan kişiler burjuva toplumunda siyasetçilerdir. Ekonomik alanda bir tekelleşme varsa bu siyasetçinin söylem gücünü kat kat arttırır. Siyasetçi soyut eşitlikçi söyleme başvurmak zorundadır her zaman sınıflı toplumlarda bu somut ayrımcı politikanın üzerini örtmek için gereklidir ve soyut eşitlikçi söylem ne kadar tekrarlanırsa  o kadar toplumda yer edinir ve bireylerin gözlerini, beynini esaret altına alabilir. Söylem gücünü siyasetçi güçsüz beyin yaratmaktan alır çünkü somut gerçeği göremeyecek gözü, anlayamayacak beyni olan birey ancak kendi somut yararına zarar veren soyut eşitlikçi söylemden yana taraf olabilir. 

Somut ayrımcı politika sınıflı toplumlarda en kolay anayasa bakarak görülebilir; çünkü mülkiyet güvence altına alınmıştır. Bireysel mülkiyet, toplumda çıkarı birbirine zıt grupların oluşmasına yol açar bu toplumsal ve dünya barışını olumsuz etkiler. Bireysel mülkiyet aynı zamanda bazı ulusları, bazı kültürleri diğerleri karşısında üstün kılar. Üstün olanlar tarafından uygulanan politikalar sonucunda hegemon güç olmayanlar medya vb güçler tarafından aptallaştırılırlar ama burdaki en önemli nokta hegemonik güç en önce kendi toplumunu aptallaştırır çünkü aklı başında hiçkimse başkasına acı durum yaşatılmasını normal şartta kabul etmez. Amerikanın Irak Savaşı soyut eşitlikçi söylem somut ayrımcı politikaya verilebilecek en iyi örneklerden biridir Amerika kendisini dünyanın en özgürlükçüsü olarak sunar ama en büyük fırsat eşitsizliğinin olduğu ülkelerden biridir. Savaştan sonra yaşanan hıristiyan düşmanlığını soyut söylemle kendisini aklamak için kullanır ama somut olan hıristiyan düşmanlığına yol açan ABD'nin yıllarca uyguladığı katliam politikasıdır ama çoktan unutulmuştur bu çünkü halk alıklaştırılmıştır ve hafızalar balıklaştırılmıştır.