Hasan Dinç

Bir ekonomik sistem sadece sınıflar arası ilişkileri belirlemez;eğitim,hukuk,aşk vb şeylerin yaşanış şekillerinide belirler.İki kalbin bireyin birbirine yanmasına aşk denir.Sözlük anlamına bakacak olursak aşktan kuvvetli sevgi,bağlılık duygusu olarak bahsedilir.Aşkın binlerce yaşanış şekli vardır;göz göze bakışmak,el ele tutuşmak,cinsellik,bazende sadece susmak bunlar aşkın yaşanış şekillerinden sadece birkaçıdır.Cinsellik birbirine susamış iki bedenin aşkı yaşayış şeklidir.Kapitalizm kâr hırsıyla bu alanada el atarak kirletmiştir;kapitalizm genelevler yoluyla sevgi unsurunu içinden tamamen kopararak,cinselliği kâr getiren bir iş haline dönüştürmüştür. 14 şubat sevgililer günü bir saçmalıktır.Aşk bir süreçtir;dünü,bugünü,yarını olan iki bireyin kararlarıyla oluşturulan.Bu süreçte bireylerin birbirlerine olan sevgilerini,aşklarını göstermeleri için bir günü beklemeleri gerekmez;birbirlerine aşık iki insan aşk denilen süreçte hergün birbirlerine duydukları aşkı,sevgiyi değişik yollarla

Sosyalist bir kişi sadece işçi sınıfı için mücadele etmez,ezilen halklar,kadınlar,farklı cinsel tercihdeki kişiler (lgbt) içinde mücadele ederler.Bir sınıf mücadelesini ulusal kurtuluş mücadelesinden ayrı düşünmek büyük bir yanlıştır.İşçi sınıfını oluşturan insanlara bakılacak olursa görülürki;ezilen halkların evlatları mevsimlik,günübirlik,insanlık dışı şartlarda çalışan insanların büyük çoğunluğunu oluştururlar.Ezilen halkların kurtuluşunun amaçlayan partilerin siyasi diline bakılacak olursa görülürki sol özellik taşır,bu ezilen halkların taleplerinin ancak sol bir dille ifade edilebilir olması ve ezilen halkların kurtuluşunun ancak sol bir siyaset izlenerek mümkün olmasından kaynaklanır.BDP ve HDP'nin siyasi dilinde bu açıkça görülür. Sosyalistlerin ezilen halkların,Kürtlerin yanında yer almasının nedeni;ezilen halkların taleplerinin zulme karşı yönelmiş bir içerik taşıması ve ezilen halkların kurtuluşunun sınıfsal özellik taşımasından kaynaklanır.Ezilen halkların mücadelesi

Politik film,sınıfsal mücadeleyi,halkların yaşadığı katliamları,halklar için savaşan kişileri,liderler,halkınyaşadıklarını anlatan filmlerdir. Politik film önerilerim: 1 Arkadaş:Yılmaz Güney'in hem oynadığı,hem de yönettiği filmde Yılmaz Güney burjuva aile ilişkilerini,arkadaşlık ilişkilerini eleştirir.Çözüm yolunu Âzem üzrinden verir. 2 V For Vendetta:Maskeli bir adamın verdiği mücadeleyi,toplumsallaştırması anlatılır bu filmde.İmdb 250 listesinde yer alır. 3 Press:Kürt özgürlük mücadelesini,devletin ikiyüzlülüğünü anlatmaya çalışan gazetecilerin yaşadıkları anlatılır. 4 Özgürlüğün Rengi:Mandela'nın hapiste yaşadıkları,verdiği mücadele,hapishane görevlisiyle arkadaşlığı anlatılır.Irkçılığı eleştiren en güzel filmlerdendir. 5 Çizgili Pijamalı Çocuk:Nazi toplama kampında görevli bir babanın,evladının toplama kampına yanlışlıkla girmesi sonucu ölmesi anlatılır. 6 Hayat Güzeldir:Baba oğul ilişkisi üzerinden faşizm eleştirilir bu filmde.Bir babanın yaşanılan gerçeği oğluna o

Kadın,ezilenin ezdiği,ezilenin ezileni konumunda bulunan güzelliklerin gerçek yaratıcısı...Al al yanağına,baldan tatlı dudağına vurulduğumuz güzel varlık.Sevdinmi devrimci kadın seveceksin;çünkü sevgiliye dokununca sosyalizme dokunur gibi olur insan.Aşk,beynin yerine kalbin geçmesine neden olur;seversen eğer devrimci bir kadını,o zaman çıkarır koyar masaya o fikrini,sen koyarsın fikrini ortaya ve kalp beynin yerine geçmez o zaman.Aşk, yüreğe kapitalizmden daha fazla acı verebilen tek şeydir.O yüzden seçimini doğru yapacaksın,devrimci kadını seveceksin.Sevgilinin gözüne bakınca ezilen halkları,umudu göreceksin.Sevgilinin dik duruşunda Deniz'i göreceksin. Faşist kadın sevilmez neden mi?Düşünün bir kere ten renginden dolayı,ırkından dolayı gördüğü diğer kişilere karşı ağzından küfür düşmeyen,ağzından Nazım'ın şiiri çıkmayan biri sevilirmi.Seveceksen devrimci kadın seveceksin barikatta,kavgada,okulda yoldaş olacak sana yaşam o zaman güzel. Kadınlarla İlgili Sözler Gandhi:&#

Kemalizm Mi? Sosyalizm Mi? Kemalizm,ırkı kutsayan,sınıf mücadelesini reddeden,faşist anlayıştır.M.Kemal ve Kemalist kadronun gücü elinde bulundurmadığı dönem incelenicek olursa;görülecektir ki,UKKTH,eşitlik,özgürlük,adalet gibi daha çok sol tarafından kullanılan kelimeleri ön planda tutmuşlardır.M.Kemal'in bu dönemki mektuplarında yoldaş sözcüğü bolca görülür.Bu durum desteğe olan ihtiyaçtan kaynaklanır;Sovyetler,Kürtler ve diğer halkların desteğini almak için böyle bir yol izlenmiştir.Gücü eline geçirince Kemalist yöneticiler Nazımında dediği gibi işi Kürt halkının varlığını inkara kadar götürdüler.Kürtçe konuşanlar cezalandırıldı,cezalandırmayla,dil dayatmasıyla Kürtleri asimile edemeyeceğini anlayan Kemalist yönetim Kürdistan'da birçok katliam yaptı.Gücü elinde bulundurmadığı dönemde Kemalist yönetim,Sovyetlerin desteğini almak,ilişkilerin bozulmasına neden olmamak için Komünist örgütlenmelere,faaliyetlere göz yumdu bu örgütlenmelere savaşlarda ön planda bulunmuş birçok k

Çerkes Ethem Kimdir? Bu soruya Çerkes Ethem şöyle yanıt verir anılarında:''Ben emlak ve arazi sahibi,mesut ve rahat yaşayan cömert bir ailenin evladıyım.Ben,babamın çok sevdiği en küçük oğlu,ağabeyimin de evlatlarına tercih ettiği bir kardeşiydim.''Çerkes Ethem,Ali Bey'in beş oğlunun en küçüğüdür.Çerkes Ethem'in ağabeyleri İlyas,Nuri Beyler Rumlarla yapılan çarpışmada ölürler.Çerkes Ethem 1.96 boyunda,mavi gözlüdür.Çerkes Ethem 1885'te doğdu. Babası Ethem'in asker olmasını istemez.Çerkes Ethem 19 yaşında İstanbul'a kaçar ve er olarak süvariliğe girer.Birinci Dünya Savaşının ilk senesinde,büyük kardeşi Reşit Bey'in kendi başına askeri ve siyasi bir maksadı hedef tutan,Kürtlerden ve başka milletlerden toplanmış Teşkilat-ı Mahsusa kuvvetleri ile önce Ruslara karşı,daha sonra da İran'ın güneyindeki İngiliz bölgesinde ve Afganistan sefer heyetinde bulunur.İsyanların bastırılmasında büyük rol oynadı.Geyve,Adapazarı,Düzce ve Bolu bölgesindeki tü

Yılmaz Güney sadece bir sinemacı değil aynı zamanda:yazar,şair,düşünce insanıdır.Yılmaz Güney halkların yaşadıkları sorunlara çözüm yolları önermiş;çözüm yollarının içinde bulunmuş,görev almıştır. Yılmaz Güney'in Halkların Daimi Mahkemesi'ne sunduğu mesaj yıl 1984 Paris-Fransa ''Sayın Başkan,Değerli Mahkemenizin Ermenilere yapılan soykırımla ilgili bir duruşma yapacağını ilgiyle öğrenmiş buluyorum.Bu Sorun adaletsever en azından benim gibi Türkiye asıllı  insanları duyarsız bırakamazdı.Bunun için bazı gözlemlerimi düşüncelerimi sunmak istiyorum. 1-Bu soykırımın gerçek olduğu,bana göre kuşkuya yer bırakmamaktadır.Agresif karakterde ulusçuluğa kapılan dönemin yöneticilerinin rüyası Türkiye'den Orta asya steplerine kadar uzanan Panturanist bir imparatorluk kurmaktı.Ancak Türkiye'de Türklerin yaşadığı topraklarda Kafkasya ve Orta-Asya'da yaşayan Türki halkları birbiriden ayıran bölgelerde Kürt ve Ermeniler yaşıyorlardı. Bu engeli ortadan kaldırmak için,İtt