Kayıtlar

2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

MUHALİF HRİSTİYANLIK

DİNLER OLUŞTURULDUKLARI  DÖNEMDE MUHALİF ÖZELLİK TAŞIRLAR VE KENDİSİNDEN ÖNCEKİ DİNLER VE DEVLETLEŞMİŞ DİNLER TARAFINDAN HEDEF HALİNE GETİRİLMİŞLERDİR. ESKİ DİNLER TOPLUMA YERLEŞMİŞ, BU DİNLERDEN BESLENEN ÇIKAR ÇEVRELERİ OLUŞMUŞTUR ( DİN ADAMLARI, SİYASETÇİLER ) BU DURUM YENİ DİNLERİ VE DİNİN YAYICILARINI OLUMSUZ AÇIDAN ETKİLEMİŞ ŞEYTANLAŞTIRILMIŞLAR, ÖLDÜRÜLMÜŞLERDİR. HZ. İSA, KENDİSİNDEN SONRA GELEN HRİSTİYANLIK YAYICILARI DÜŞÜNÜLDÜĞÜNDE PASİFİST ÇİZGİDE BİRİ OLDUĞU GÖRÜLÜR AMA HZ. İSA ŞEYTANLAŞTIRILMIŞ, DEVLET DÜZENİ İÇİN TEHLİKELİ BİR İSİM GÖRÜLMÜŞTÜR ÇÜNKÜ HZ. İSA SİYASİ ÇIKARLARA UYGUN DİN ANLAYIŞINI SARSMIŞTIR GETİRDİĞİ ANLAYIŞ HENÜZ DEVLETLEŞMEMİŞTİR ÇÜNKÜ. HRİSTİYAN MEZHEPLERİNDEN BİRİ OLAN KATOLİK MEZHEBİNİN YARATICI İSMİ AZİZ PETRUS'TUR PETRUS GİRİŞİMLERİNDE BASKIYLA KARŞILAŞMIŞ VE ZALİM YÖNETİCİ NERON TARAFINDAN ÖLDÜRTÜLMÜŞTÜR. PAPALAR PETRUS'UN YOLUNUN İZLEYİCİLERİDİRLER. AZİZ PAVLUS, AŞIRI TUTUCU BİR YAHUDİ MEZHEBİ OLAN FERİSİ MEZHEBİNE BAĞLIYDI AZILI BİR HRİST

TARİHSEL FİGÜRÜ ELEŞTİRMEK

Tarihsel figürleri eleştirmek eleştirinin en zor olanıdır çünkü kişi sevdiği tarihsel figürü eleştirirken onun olumsuz yanını görmekten kaçınır veya olumsuz yönünü bile olumlu gösterme telaşına düşer. Kişinin sevdiği, örnek aldığı birey herşeyden önce bir insandır ve her insan hata yapar, kişiye yaptığı hatayı göstermemek kişinin aynı hataya düşmesine yol açabilir ve bu durum yapılan birinci hatadan daha büyük sorunlara yol açabilir. Dogmatik kafayla seviş, en başta sevilen bireye zarar verir sevilen kişinin kendini ileriye taşımasını engeller, hatalar batağında yüzmesine yol açabilir. Dogmatik sevişe bir Kemalistin M.Kemal'i hatasız, bir Marksistin Karl Marx'ı hatasız kabul edişi örnek verilebilir bu duruma bu durum bu düşünceleri savunan her birey için belirtilemez tabiki. Marx, dünya halklarının tarihsel süreçte yaşadığı değişimi somut veriye dayalı olarak bilimsel bir bakışla ortaya koymuştur ama o da bir insandır ve önerdiği toplum modelinin ilk olarak Militarist açıdan

BİLGİ VE BİLİM

BİLGİ, SOMUT BİRŞEYİ ANLAMLANDIRMA ONUNLA İLGİLİ ÇIKARIM YAPABİLME DURUMUNU İFADE EDER. BİLGİYE SAHİP OLMA GÜCÜNE SAHİP VARLIK İNSANDIR. BİLGİNİN TARİHİ DEMEK AYNI ZAMANDA İNSANIN TARİHİ DEMEKTİR. İNSANIN İLK BİLGİ EDİNME YÖNTEMİ DOKUNMA OLMUŞTUR, SONRA BUNU TATMA İZLEMİŞTİR. DOĞAYI TANIMA KAVGASINDA DOKUNMA İNSANIN NESNELERİ TANIYIP ONU HANGİ ALANDA KULLANABİLECEĞİNİ ANLAMLANDIRABİLMESİNİ SAĞLAMIŞTIR BU DURUMA TAŞLAR ÖRNEK VERİLEBİLİR TAŞI DOKUNUP ANLAMLANDIRAN İNSAN ONA ŞEKİL VEREBİLECEĞİNİ GÖRÜP, DÜŞMANLARINA KARŞI TAŞI ŞEKİLLENDİRME SANATINI YARATMIŞTIR. TATMA DUYUSU İNSANIN DOĞAYI KULLANIP ÜRETİCİ KONUMUNA GEÇMEDEN ÖNCE YAŞAMASINI SAĞLAYAN EN ÖNEMLİ NOKTALARDAN BİRİ OLMUŞTUR DOĞADA BULDUĞU YİYECEĞİ DENEME-YANILMA YÖNTEMİYLE İNSAN ZEHİRLİ, İYİ, KÖTÜ OLDUĞUNU ÖĞRENMİŞTİR. YAZI İNSANLIĞIN EN BÜYÜK BULUŞUDUR. YAZI, GEÇMİŞİ BUGÜNE, BUGÜNÜ YARINA, TAŞIYABİLMEMİZİ SAĞLAYAN EN BÜYÜK BULUŞTUR. EDİNDİĞİ BİLGİYİ GELECEĞE TAŞIMA YÖNTEMİNİN İLK METODU TAKLİT ETME OLMUŞTUR İNSANLAR HAYVANLAR

YAŞAMI GÜZELLEŞTİREN KADIN GÜZELDİR

YAŞAM, İKİ KAPILI BİR HAN OLAN DÜNYADA GEÇİRDİĞİMİZ ZAMAN DİLİMİNİ İFADE EDER. YAŞAM ADINI VERDİĞİMİZ ZAMAN DİLİMİ İÇİNDE TOPLUMSAL YAPININ SINIRINI BELİRLEDİĞİ ŞEKİLDE TOPLUMLA, KARŞI CİNSLE, ULUSLARLA İLİŞKİ KURARIZ. YAŞAMDA KURDUĞUMUZ İLİŞKİNİN SINIRLARININ TOPLUMSAL YAPI TARAFINDAN BELİRLENMESİ BİZİ ÖZGÜR İRADEDEN YOKSUN KILAR KENDİMİZ GÖRE GÜZEL TERCİHİNDE BULUNMAYIZ BİZE TOPLUMSAL YAPI TARAFINDAN BİR GÜZELLİK ÖRNEĞİ DAYATILIR. GÜZEL KADIN DENİLİNCE AKLA GELEN İLK İSİMLER SİSTEMİN ÇIKARINA UYGUN HAREKET EDEN, BİREYCİLİK BATAĞINI BATMIŞ İSİMLERDİR ÖRNEK PARİS HİLTON. GÜZEL OLAN OLUMSUZLUĞA KARŞI UMUT OLAN, IŞIK OLAN, BULUNDUĞU YERİ GÜZELLEŞTİRENDİR AMA BU DURUM TOPLUMSAL SİSTEMİN İŞİNE GELMEZ VE SİSTEM GÜZELİ BİZE ÇİRKİN ÇİRKİNİ İSE GÜZEL OLARAK GÖSTERİR. KENDİ GÜCÜNÜN FARKINA VARAN, KENDİ UMUDU OLABİLEN ÖZGÜR İRADEYE SAHİP KADIN ANCAK KENDİSİNİ VE TOPLUMU GÜZELLEŞTİREBİLİR. KENDİSİNİ VE TOPLUMU GÜZELLEŞTİREN KADINA EN İYİ ÖRNEK ANGELİNA JOLİEDİR. ANGELİNA JOLİE, KENDİSİNE BENZEM

SOYKIRIM KAVRAMI VE ERMENİ SOYKIRIMI

SOYKIRIM, ORTAK ÖZELLİK TAŞIYAN (DİN, DİL, RENK, CİNS VB) İNSANLARI YOK ETMEYİ AMAÇLAYAN SİSTEMATİK HAREKETTIR. BU YOK ETME FİZİKSEL İMHA, KÜLTÜREL GELİŞİMİN ENGELLENMESİ, ZORLA GÖÇ ETTİRME ÖZELLİĞİ TAŞIYABİLİR. BİR DURUMUN SOYKIRIM OLARAK TANIMLANABİLMESİ İÇİN FİZİKSEL İMHA ÖZELLİĞİ TAŞIYAN SOYKIRIMDA SOYKIRIM MAĞDURLARININ TAMANININ YOK EDİLMESİNE GEREK YOKTUR. BİR KİŞİ KALMIŞSA BİR KÜLTÜRÜN TAŞIYICISI O BİREY DEVLET TARAFINDAN SİSTEMLİ BİR ŞEKİLDE YOK EDİLİRSE BU DURUMDA BİR SOYKIRIMDIR; MİLYONLARCA İNSAN HEDEF HALİNE GETİRİLİR YOK EDİLİRSE DE BİR SOYKIRIMDIR SAYI MIKTARI BİR OLAYIN SOYKIRIM OLARAK TANIMLANMASINDA ÖNEMLİ DEĞİLDİR. ERMENİ TOPLUMU ANADOLU TARİHİNİN ŞEKİLLENMESİNDE ETKİN ROL OYNAMIŞTIR KÖKLÜ BİR MİRASA SAHİPTİR. ERMENİLER HAKKINDA BAHSEDİLDİĞİNDE OSMANLI SEVİCİLER ERMENİLERE SADIK MİLLET DENİLİRDİ SAVAŞTA BİZİ SIRTIMIZDAN BIÇAKLADILAR DERLER TARİH İSE BİZE SOMUT GERÇEKLİK BİZE OSMANLI SEVİCİLERİN BU KONUDADA YALAN SÖYLEDİĞİNİ SIRTTTAN BIÇAKLANIN, ZALİMCE UYGULAMALARA

İYİYİ SİYASETÇİ KÖTÜYÜ YAPAN KADERDİR

DİNLER HER ZAMAN SİYASETÇİLER İÇİN KULLANIŞLI OLAGELMİŞTİR. SİYASETÇİLER DİNLERİN BELİRTTİĞİ ŞEKİLSEL RİTÜELLERİ HALKIN GÖZÜ ÖNÜNDE GERÇEKLEŞTİREREK HALKIN GÜVENİNİ KAZANMA, HALKIN HAKLI ÖFKESİ KARŞISINDA İSE HALKI RADİKAL ADIM ATMAKTAN GERİYE İTMEYE ONU PASİFİZE ETMEK İÇİN DİNDEN, DİNLER İÇİNDEKİ UYGULAMALARDAN FAYDALANMIŞLARDIR. DİNLER İÇİNDE ANTİEMPERYALİST, İNSANLARI İNSAN HAKLARI YOLUNDA MÜCADELEYE İTECEK UNSURLAR GÖRÜLEBİLECEĞİ GİBİ İNSANLARI HAKSIZLIK KARŞISINDA BAŞKALDIRMASINI ENGELLEYECEK UNSURLARDA VARDIR KADER BU DURUMA ÖRNEKTİR. DEVLETİN YAPTIĞI YANLIŞ UYGULAMA SONUCUNDA TOPLUMDA BİR İSYAN HALİ ORTAYA ÇIKARSA HEMEN KADER KAVRAMI ÖN PLANA SÜRÜLÜR VE İSYAN İÇİNDEKİLER HALK DÜŞMANI OLARAK GÖSTERİLEREK HALKIN MUHALİFLERE OLUMSUZ BAKMASI DEVLETE DESTEK OLMASI, YANINDA OLMASI SAĞLANIR. İSLAM DÜNYASI İÇİNDE KADER KAVRAMI ÖNEMLİ YER TUTAR VE İMANIN ALTI ŞARTI İÇİNDE YER ALIR. KADER, DÜNYADA VE EVRENDE MEYDANA GELEN OLAYLARIN ALLAH'IN BİLGİSİ DAHİLİNDE GERÇEKLEŞMESİ ALLAHIN YA

EN BÜYÜK ÖĞRETMENİM KARL MARX VE YILMAZ GÜNEY

Lise ilk sınıfta dünyayı anlama çabasına giriştim bu dönemde kalbimde ve beynimde büyük boşluk hissediyordum ve sistemin tam istediği bireyci insan modelinde bir insandım. Dünyayı anlama yolunda giriştiğim çabamda Karl Marx ve Yılmaz Güney ile tanışmam hayatımı değiştiren kendi içimde büyük sarsıntı ve devrim yaşamama yol açan sebep oldu. Komünist Manifesto okuduğum ilk iki kitaptan biridir bu eseri okumam dünyaya boş gözlerle bakmamamı, beynimdeki büyük boşluğun dolmasını sağladı. Marx okumam yetmiş yaşında hastalıklı hergün liseye giderken gördüğüm yaşlı ayakkabı boyacısı amcanın yaşına rağmen neden çalışmak zorunda kaldığını, bazı insanların ise pahalı viskileri hiç düşünmeden neden rahatça yudumlayabildiklerini anlamamı sağladı. Yılmaz Güney, bana ezilen insanları görmemi sağlayan kişidir. Marx, okumam bireyle birey, ulusla ulus arasındaki ilişkileri anlamlandırabilmemi sağladı ama gözlerim bakarken bireyci duyguların esiriydi ve Yılmaz Güney filmleri ezilenlerin acılarını yüzüme

ATATÜRK DEVRİMLERİ

Dünyaya baktığımızda devrim olarak tanımlayabileceğimiz üç devrim şekli görürüz bunlar Burjuva Devrim, Sosyalist Devrim, İslami Devrimdir. Avrupada ufak yer kaplayan bir devletçik Vatikan vardır bu devletin yöneticisinin Papa olması o ülkedeki devrimsel şekli Hristiyan Devrimi yapmaz ve Hristiyanlık devrimsel özellik taşımaz çünkü Hristiyanlık dininin kutsal kabul ettiği kitap İncilde emirsel keskin ifade azdır yani hırsızlık yapana şöyle yapın, kadın asla şunu yapmamalı gibi. Papanın gücü dini alandan kaynaklanır siyasal alanda bir gücü yoktur kendini siyasal bir güç haline getirmeye çalışırsa Avrupalı liderler Papanın kellesini koparttırırlar. Papaların siyasal güce sahip olduğu dönem. Ortaçağdır. M.Kemal'in devrimleri Burjuva Devrim özelliği taşır yani okumuş Avrupanın düşünsel alanda geçirdiği değişimi bilen kişilerin çabalarıyla inşa edilen, halkın katılımının az olduğu hatta hiç olmadığı bir ozellik taşır. M.Kemal Avrupanın düşünsel alanda yaşadığı değişimi iyi bilen bu ala

ABDULLAH ÖCALAN'IN KADINLARLA, KADINLARIN YAŞADIĞI SORUNLAR

Bir kadının özgürlüğü, bir halkın özgürlüğünden daha değerlidir. Cinsiyetçilik en az milliyetçilik ve diğer bazı fikirler kadar tehlikelidir. Kadının özgürlük düzeyi, özgür tercihi, öz gücüne dayalı hareketi ne denli gelişmişse, o kadınla daha anlamlı ve güzel yaşanabilir. Kadın sadece ve sadece kendisinin olmalıdır. Hatta sahipsiz olduğunu, tek sahibinin kendisi olduğunu bilmelidir.  Egemenliği altında bir kadını bulunduran bir erkek demokrat olmaz. Kadın ilk ezilen sınıf, cins ve ulustur. Kadınların daha doğmadan erkeklerin karıları olmak yerine, halkın, sevginin, güzelliğin kadını olmaları gerekir. Kadınlar, millet olamamış en eski sömürge halkıdır. Hiç bir soy, sınıf, veya ulus kadınlık kadar sistemli bir köleliğe tabi tutulmamıştır. Kadın estetiğini ortaya çıkarmayı, erkek de kabalığını aşarak kendini etmeyi bilmelidir. İnsan aşkında temel şart tarafların birbirine denk özgür iradeleridir. Erkek, kadının özgürlük yoldaşı olmalıdır.  Kadını geliştirmek kölelik

PİR SULTAN ABDAL

Pir Sultan Abdal, halkçı edebiyatın en önemli temsilcilerinden, Osmanlının izlediği faşizan politikalara karşı çıkmış büyük bir devrimcidir. Pir Sultan Abdal büyük bir devrimcidir o yaşadığı dönemdeki sınıfsal olayları çok iyi analiz edip bu durumu şiirlerine aktarmıştır. Osmanlı sevicilerin en sevmediği, korktuğu isimlerden biridir Pir Sultan Abdal çünkü Pir Sultan Abdalın yaşamının, mücadelesinin anlaşılması Osmanlının müthiş gerici bir yönetim olduğunun anlaşılmasına yol açacaktır bu yüzden Pir Sultan Abdalın anlaşılmasını bütün güçleriyle engellemeye çalışırlar ve çalışacaklardır. Pir Sultan Abdal hakkında en çok söylenen sözlerden biri onun terörist olduğudur sistem ve sağcılar hep böyle söyler solun Pir Sultan Abdal'da en çok sevdiği şeyde budur yani onun bir terörist özelliği taşımasıdır sol şunu çok iyi bilirki bir kişiye sağcılar terörist diyorsa o kişi muhteşem bir beyne ve yüreğe sahiptir. Dünyanın en büyük teröristlerinden biri olacaktır hep sınıflı toplumlarda Pir Su

FAŞİSTLERİN TARİHE BAKIŞI İLE SOLUN TARİHE BAKIŞI ARASINDA FARKLAR

Faşistlerin tarihe bakışı hep sakat olmuştur ve her zaman öyle olacaktır. Bu duruma yol açan şey tarihe bakarken bir kimliğin diğer kimliklerden üstün olduğu düşüncesiyle bakıyor oluşundan kaynaklanır. Bir kimliği üstün gören gözlerle tarihe bakış üstün gördüğü kimlikten olan toplumu aklamaya yatkındır her zaman ve aklama çabası içine girer üstün gördüğü kimlikten olanları sütten çıkma ak kaşık olarak görür ve onlara dair suçlamaları kabul etmez. Bir Türk faşisti, Türk toplumunun Avrupaya karşı askeri üstünlüğün olduğu dönemleri dile getirmekten yorulmaz ama söz konusu Osmanlının çöküş dönemiyse o dönem hiç konuşulmamamalı, kirliliklerinin üstü örtülmesi gerekir çünkü bu dönem tartışılacak olursa görülürki Türk toplumu sütten çıkma ak kaşık değildir tıpkı diğer dünya halkları gibi. Bir Ermeni faşisti, Osmanlının son döneminde Ermeni halkına yönelik vahşi uygulamaları dile getirmekten çekinmez çünkü vahşi uygulamayı yapan Ermeni toplumu değildir vahşi uygulamaya maruz kalan toplum E

SÜNNİLİK SAĞ SİYASET VE SOLUN YAPMASI GEREKEN

Sünnilik, İslamın en büyük düşünce okullarından birisidir. Kadınla tokalaşmadan, abdestin bozulmasına kadar birçok konuda farklı düşünce belirten düşünce insanı çıkmıştır bu okuldan. Günümüzde Sünnilik denince insanların aklına 4 farklı düşünce, yaşayış ekolü gelir. Sünnilik ele alındığında göze çarpan ilk şey onun kurallarının şekilciliği ön planda tutmasıdır yani insanla insanın etkileşiminden daha çok Allah'a yaranma çabasının ön plana çıkarıldığını görebiliriz yani Cennete gitmenin yolunu bireyler arası doğru iletişim kurmaktan daha çok şekilsel ibadeti arttırmakta görür Sünnilik. Sünniliğin şekilciliği ön planda tutması onu siyaset alanında kullanışlı kılar. Siyasetçilerin toplumu yanına çekmek için Sünni şekilci ibadet anlayışının kurallarını yerine getirmesi halkın bu durumu görmesi Sünnileri yanına çekmesini kolaylaştırmıştır, kolaylaştıracaktır.  Sağ siyaset Sünni toplumunun acısını, öfkesini gidermeye hiçbir zaman çalışmaz iktidarda kalabilmek için Sünni toplumun acısın

ALEVİLER VE KEMALİZM

Alevilikte her inanç gibi bireyin günlük yaşamına dair kurallar belirtir bu kurallar daha çok bireyle birey arasında etkileşimle ilgili kurallardır bu durum Aleviliğin siyaset alanında ilgi görmesini engeller, Aleviliğe siyaset alanının sırt çevirmesine yol açar. Sünniliğin belirttiği kurallar ise şekilciliği ön planda tutar 5 vakit namaz gibi. Bu durum Sünniliğin siyaset alanında ilgi görmesine yol açar çünkü halkın gözüne sokarak namaz kılan bir siyasetçi için yaşanan olumsuz bir durumda suçu kadere yıkma yıkma imkanı doğar. Bu yüzden Sünni şekilcilik bir topluma ne kadar yerleşirse o toplumu yönetmek o kadar kolay olur. Bu duruma Soma katliamı örnek verilebilir suçlu yine kader oldu siyasetçiler aklandı.  Sünni şekilciliği kutsayan devletlerden biriydi Osmanlı zaman zaman Alevi değerlerine önem veren padişahlar görülsede Osmanlının Alevilere dair temel kural hep en iyi Alevi ölü Alevidir olmuştur. Osmanlının Alevilere yaptığı soykırımlar dile getirilince Osmanlı severler her zaman

PENİS VE ERKEKLİK

PENİS, DÜNYANIN ZEUS'UNU BELİRLEYEN EN ÖNEMLİ ETKENDİR. BİR KADINSANIZ PENİSİNİZ OLMADIĞI İÇİN ZEUSLUK MAKAMINA YÜKSELEMEZSİNİZ. PENİS AMCALARA GÖSTERİLMESİ GEREKEN İSTENİLEN ZAMAN İLİŞKİYE GİRMEDE KULLANILABİLECEK BİR ORGANDIR. KADIN CİNSEL ORGANI VAJİNA İSE SAKLANMASI GEREKEN KADININ SADECE EVLENECEĞİ KİŞİNİN GÖRMESİ GEREKEN BİR ORGANDIR. BİR ANNENİN KIZINA AÇ TEYZELERE VAJİNANI GÖSTER KIZIM DEDİĞİNİ GÖREMEZSİNİZ ÇÜNKÜ VAJİNA = NAMUS ANLAYIŞININ EGEMEN OLDUĞU ATAERKİL YAPIDA BÜYÜMÜŞTÜR BU DURUM ONUN KADIN KARŞITI BİRÇOK UYGULAMAYI İÇSELLEŞTİRMESİNE YOL AÇMIŞTIR.  VAJİNA ÜZERİNE TOPLUMDA EGEMEN OLAN SÖZCÜKLERE BAKARSANIZ ŞU GÖRÜLÜR OLUMSUZ KADIN BEDENİ, VAJİNAYA ERKEĞİN HAKİM OLMASINI SAĞLAYAN SÖZCÜKLERDİR KOYMAK, SOKMAK GİBİ. PENİS ÜZERİNE OLUMSUZ EYLEM BELİRTEN SÖZCÜK BULMAK İMKANSIZDIR SENİN PENİSİNİ KÖKÜNDEN KOPARIRIM GİBİ. BİRÇOK KADININ AĞZINDANDA KADININ KENDİ ORGANIYLA İLGİLİ OLUMSUZ SÖZCÜKLER DUYMAK MÜMKÜNDÜR BU DURUM KADININ KENDİ KADIN KİMLİĞİNE İHANET ETMESİDİR.

ROBOT İNSAN

İNSANLIK İLK BAŞTA İLKEL KOMÜNAL TOPLUMDA TÜKETİCİ KONUMUNDADIR DOĞAYLA MÜCADELESİNDE ÜRETİME KATKIDA BULUNMAZ. AVCILIK, TOPLAYICILIK İNSAN YAŞAMINDA ÖNEMLİ ROL OYNAR BU DÖNEMDE. İNSANLIK BU DÖNEMDE KENDİSİNDEN GÜÇLÜ GÖRDÜĞÜ ŞEYLERİ KUTSALLAŞTIRMIŞ, TANRILAŞTIRMIŞTIR GÜNEŞ, SU BUNA ÖRNEK VERİLEBİLİR. DOĞADA MEYDANA GELEN DEĞİŞİM BİR SÜRE SONRA İNSANLIĞA YERLEŞİK YAŞAMA GEÇEBİLME İMKANI TANIR. YERLEŞİK YAŞAMA GEÇİŞ TARIMSAL ÜRETİMİN ORTAYA ÇIKMASINI SAĞLAR.                                                                      ORTAÇAĞ DÖNEMİNDE FEODALLER VE İMPARATORLAR KİŞİSEL HIRSLARI İÇİN BİNLERCE İNSANI ÖLÜME GÖNDERMİŞLERDİR. BU DÖNEMDE HRİSTİYAN DÜNYASI BİLİMSEL GERÇEKLERİN ÜZERİNİ ÖRTMEYE ÇALIŞIRKEN İSLAM DÜNYASI BİLİM ALANINDA ALTIN ÇAĞINI YAŞAMIŞTIR DAHA SONRA BU DURUM TAM TERSİ BİR ŞEKİL ALMIŞTIR. BURJUVAZİ, KENDİSİNDEN ÖNCEKİ SİYASAL DÜZENLERDE EGEMEN OLAN GÜÇLERDEN DAHA İLERİCİDİR. HER SINIFLI TOPLUMSAL DÜZENİN KURULUŞ SÜRECİ İLERİCİ ÖZELLİK TAŞIR. KAPİTALİST TOPLUM MODELİ D

TÜRKİYE'DE TANINMIŞ KİŞİLERİN KÜRTLERLE İLGİLİ SÖZLERİ

Resim
Bu memlekette Kürt yoktur. Kürdüm diyenin yüzüne tükürürüm. Cemal Gürsel Kürtçe roman yazmak, Türkçe ya da Farsça yazmak gibi kolay değil; çünkü senin dilin, yasaklı bir dil. Mehmed Uzun Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra Türk idarecileri ve egemen çevreleri, Kürt halkına tanımayı vaat ettikleri insan haklarını tanımadı; hatta işi Kürt milletinin varlığını inkara kadar götürdü. Nazım Hikmet Bir köye bir panzer giriyor, köylülere işkence ediyor. Bu işkence edenlerin kemerlerinde Türk bayrağı, yüzğünde Türk bayrağı var. Kürtlerin bayrakla sorunu nasıl olmasın? Kürt sorunu budur. İsmail Beşikçi Kürtler çok güzel bakar, çünkü dilleri yasaklanmıştır ve tüm duyguları gözlerinde birikmiştir. Murathan Mungan Bana dokunma doktor, Kürtlerin uyanması için ölmem gerek. Kemal Pir Lozan'da Kürt ulusunun hakları alçakça çiğnendi. İbrahim Kaypakkaya Kürtler, Türk veya Turanlı değildir buz gibi İranlıdır. Konuştukları dil bozuk, ilkel farsçadır. Hüseyin Nihal Atsız Düny

OSMANLI VE TÜRKİYE TARİHİNDE TANINMIŞ KİŞİLERİN ERMENİLER, ERMENİ SOYKIRIMI HAKKINDA SÖZLERİ

Resim
Topluma kötü birinin Ermeni olduğunu söylediniz mi mesele bitiyor. Kötülüğü Ermeni yapar düşüncesi beslendi hep bu ülkede. Hrant Dink Ermeni sorunu denen ve Ermeni milletinin gerçek olmayan isteklerinden çok, dünya kapitalistlerinin ekonomik yararına göre çözülmek istenen sorun Kars Antlaşması ile en doğru şekilde çözüme ulaştırılmıştır yüzyıllardan beri dostluk içinde yaşayan iki çalışkan halkın iyi ilişkileri memnuniyetle yeniden kuruldu. Mustafa Kemal (1 Mart 1922) Bizi orada birbirimize vurduran Ermeni ve Nusayri güçleridir. Fethullah Gülen (PKK TSK çatışmaları hakkında) Ermeniler büyük devletlerin arkasına gizlenip, en ufak bir sebeple yaygara koparan, kadın gibi nazlı korkak bir millettir. 2. Abdülhamid Ermeni unsuruyla Türk unsuru arasındaki düşmanlığın başlıca sebebinin Rusya siyaseti olduğuna inanırız. Ermeni tehcir ve katli meselesiyle ben zerre kadar ilgili değilim. Cemal Paşa Bu topraklarda 30 bini Kürt, 1 Milyon da Ermeni öldürüldü ve kimse bundan söz etmeye cesaret e

KADINA ŞİDDET

Resim
Son dönemde her güne bir kadın cinayeti haberiyle başlıyoruz ve kadın cinayetlerine medyada hep ''erkek terörü, erkek şiddeti'' olarak yer veriliyor. Erkek birgün uyandığında bugün hayatımda bir değişiklik yapayım bir kadın öldüreyim mi diyor yoksa kendisinin toplumda imtiyazlı konumda bulunuşu, sistem mi onu bu davranışa itiyor. Sistemin erkeğin davranışlarının şekillenmesindeki rolü hep göz ardı ediliyor; çünkü sistemin işine böylesi geliyor. Ne oldu da bütün güzelliklerin yaratıcısı, bolluğun simgesi olarak görülen, tanrılaştırılan kadın şimdi bütün kötülüklerin simgesi olarak gösteriliyor. Bu duruma yol açan toplumun sınıflı yapıda oluşudur. Sınıf savaşının olduğu toplumlarda üretim aracını elinde bulunduranlar isteklerine uygun olarak siyasi, toplumsal, hukuki, dini yapıyı ve cinsler arasındaki ilişkiyi şekillendiriler. Sınıflı toplumsal yapının başlangıcını tarımın başlangıcı oluşturur;  tarımın başlangıcı ise kadının toplumsal yaşamda ikinci konuma itilişinin b

ÜNLÜ DÜŞÜNÜRLERİN, SİYASETÇİLERİN, YAZARLARIN, DİN ADAMLARININ KADIN KARŞITI SÖZLERİ

Resim
Kadınların, erkeklere diş geçireceği ve onları alt edeceği yer yatak odalarıdır. Fethullah Gülen Politikaya karışan kadınları sevmem. Napolyon Bonapart Cinsinizin tek görevi boyun eğmektir. Moliere Size itiraf edeyim ki kadınlara oy hakkı tanımayı düşünmüyorum. Bir yararı yok bunun. Kadınların devlet işlerine katılmaları konusundaki kanım her türlü feminizme karşı niteliktedir. Mussolini  Kadınların yeri yataktır, mutfaktır, kilisedir. Adolf Hitler Erkek kadın için değil, kadın erkek için yaratıldı. Aziz Pavlus Kilisede kadınlar sükut etsinler. Çünkü onlara söylemek için izin yoktur. Aziz Pavlus Kadın, kadın olmaktan ötürü utanmalıdır. İskenderiyeli Clement Kadınlarınıza evlerinizin kapılarında oturmamaları için yeni elbise yaptırmayın, çünkü elbiseleri güzel olur ve yeni olursa kalplerine dışarı çıkmak arzusu gelebilir. Gazali Çocuk doğurmak yüzünden kadınlar bitap düşüyor ya da ölüyorsa bunun hiçbir zararı yoktur. Bırakın ölene kadar çocuk doğursunlar; bütün varlık nedenleri de z

İNSANLIĞIN KURTULUŞU GUEVARALAŞMAKTA

Resim
Devrimci mücadele de Ernesto Che Guevara, teoriyi yaşama geçirmenin yolunu gösteren, gerillacı çizginin somut halini temsil eder. Lenin, Marx ve Engels devrimci mücadeleye yaptıkları teorik katkılarıyla  ön plana çıkarlar. Marx ve Engels, Kapitalist düzenin serbest ekonomik aşaması döneminde yaşamışlar; fakat Kapitalist gelişme sürecini doğru analiz ederek bu sistemin ekonomik, toplumsal yaşamda gelecek süreçte tekelleşmeye yol açacağını belirtmişlerdir. Lenin, Kapitalist düzenin emperyalizmci aşamasına dair fikirler ortaya koymuş; kendisinden önce Marx ve Engels'in devrimin Kapitalizmin en güçlü olduğu yerlerde gerçekleşeceği düşüncesini (o dönemde İngiltere ve Amerika'da ) somut gerekçeler ortaya koyarak geçersizliğini göstermiştir. Che demek Gerillacılık ve zulüm nerede olursa olsun, oraya sırtını dönmemek enternasyonal devrimci duruş göstererek zulüm görenle dayanışma içinde olmak, onun için mücadele etmek demektir. Che Guevara'yı Kapitalistlerin en korktuğu kişi yapan